21 Nisan 2014 Pazartesi

taytımla gezerken aklıma gelenler

evet ben geri geldim merebayyın... şey bu günkü aklıma gelenleri sizlerle paylaşmak istedim. kısa da olsa bir süredir sesim çıkmıyordu, çünküsü baya da meşgulüm de ben ondannn
         şimdik ben farkettim ki ben böyle mekanları gözümde çok büyütüyorum. mesela isim vermicem bazı markalarda gördüğümüz insanlar sanki çok önemli insanlarmış zannediyorum. ama meğersem bende giriyorum oralara bende bi değişiklik olmuyor. o zaman sanırımki ordakilerde de bi numara yok. ama zannediyorum onlar çok mühim zatlar. biz hep böyle zannettiğimizden kendimizi özel hissetmek adına bazı yerlere gidip bazı insanlarla konuşmaya çok meraklı olabiliyoruz. öz değerimizi başkalarında arıyoruz. ama aradığımızı hiçbir zaman bulamıyoruz bu da bizi yoruyor. 

          x markasını giymek x mekanında gezmek ya da x şahsıyla arkadaş olmak ne bize birşey ekler ne de eksiltir. insanlar yüzümüze karşı gülseler bile arkamızdan daha çok gülerler. kendine oluşturduğun kozanın adamı değilsen ya da o kozayı sen örmemişsen orda sana hayat şansı yoktur. çirkin bile olsa kendi ördüğün kozayı terketip başkasının kozasını tercih etmemelisin. çünkü orası senin burun deliklerine göre değil. nefes alamazsın. öyleymiş işteee..
         başka size ne söylesem. bence canınız ne istiyorsa onu yapın. hatta canınız illa başka bir kozaya geçmek ve gerkirse acı çekmek istiyorsa onu da yapın. çünkü ordaki ızdırap, bulunduğunuz kozadaki mutluluktan daha büyük bir haz verecektir. aslında insanlar pek öyle mutluluk peşinde koşmaz. koşsa aşık falan olmazdı. ben daha acısız aşk ne gördüm ne de duydum. ama gördüğüm tüm toplumlar çılgınlar gibi aşkı arıyo ve aşkın peşinde koşuyor. her türlü acıyı göze alarak. bence birini fazla sevmek hiç akıllıca değil. ve en önce karşındaki insana haksızlık. ve tabi kendine de. gerçi dediğim gibi insanoğlu acıyı seviyor, mazoşist yanımızı kabullenip acılardan keyif almaya devam o zaman xoxo

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...